17 Ekim 2013 Perşembe

Böyle adalet olmaz! Böyle saçma sapan ceza yasaları da olamaz!

adalet hukuk
adalet hukuk



Beni buna kimse inandıramaz;
Bu kadar hukuk insanı, avukat, savcı, hakim... "Biz bu adalet sistemini düzeltmeliyiz. Bu kurumdan adalet değil haksızlık, hukuksuzluk dağıtılıyor. Böyle adalet olmaz.! Böyle saçma sapan ceza yasaları da olamaz!" dediler de düzeltemediler mi?

Beni buna kimse inandıramaz;
Siyaset ile meşgul olan milyonlarca insanımız... "Biz bu yanlış işleyen hatta doğru düzgün işlemeyen devlet mekanizmasını düzeltmeliyiz. Heba olan milli servetin, heba olan insan emeğinin, heba olan gençliklerin haddi hesabı yok. Devlet düzgün işlemediği için sıkıntı çeken milyonlarca vatandaş var. Bu sistemle gelecek nesillerimiz de tehdit altında. Devlet, devlet olmadığı için sokakta yatan on binlerce çocuk var. Devlet ve adalet olmadığı için korunmaya muhtaç yüz binlerce çocuk şu anda geleceğin suçlusu olmak yolunda dehşet bir aile ortamında yetişiyorlar." dediler de gerçekten samimiyetle gayret ettiler de üç beş vatan haini mi bu milyonlarca vatansevere(!) mani oldular?

Güldürmeyin beni...
İnsanların yüzde otuzu davasında samimi olsalardı bile, bu devlet böyle bir devlet olmazdı...

Bir şeyleri mi düzelteceksiniz? Önce kendinizden başlayın. "Sözümle özüm ne kadar uyuşuyor." diye muhasebe yapın. "Bana yapılsa çıldırırdım." dediğiniz şeyleri başkalarına yaptığınızın farkına varın. İlmi ayağa kaldırın ve bütün izm'leri ayaklarınızın altına alın.

İnsanı yaşat(yetiştir, eğit ve adaletle muamele et) ki devlet yaşasın.


****
Aç olduğu için iki simit çalan adama 12 yıl hapis isteyip, küçücük bir kız çocuğuna tecavüz eden bir piçi serbest bırakan bu devletin adalet sistemini, içimizdeki İsrail'in, Sabetay Sevi'nin piçleri bilerek ve isteyerek, bu milleti madden ve manen perişan etmek için kurmuşlardır. 

Gavur işgali altındaki bir memlekette bile böylesine iğrenç bir hukuk sistemi tatbik edilemezdi. Bizden gözüküp bizim dibimizi oyanlar, bize her ama her zulmü yaptılar. İhanetin, düşmanlığın en sinsisini ve her türlüsünü sergilediler. 

Türkiye Cumhuriyeti devletinin idari ve hukuki sistemi, sil baştan ve bütün bu pusulardan arındırılmış olarak yeniden düzenlenmelidir. 

İşe ilk önce Ordinaryüs Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'in gerçek kimliğinin meydana çıkartılması ile başlanmalıdır. 

***

Ordinaryüs Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Türkiye'de adına hukuk denilen guguk sisteminin kurucularından sayılır. 1918 doğumludur. 1953'den sonra onlarca yıl boyunca memleketin en kritik karar mekanizmalarında ve makamlarında bulunmuştur. Hayatı boyunca bir sihirli el, elinden tutmuş ve hep dikey zıplama yaptırmıştır. En verimli şekilde kullanmıştır.

Düşünün ki bir ilkokul çocuğu zekasına sahip olan Sabetayist Tan-su Çiller'i bile şu koca milletin başbakanlığına getirmiştir o sihirli el...

O sihirli el, bir gazeteciden başka bir şey olmayan Ecevit'e, İsmet inönü'yü deviren adam tabelası asmış, hadiselerin iç yüzünü millete göstermemiş ve onu da kullanabildiği kadar kullanmıştır.

O sihirli el bir Sabetayist Yahudi olan Adnan Menderes'i, memleketin kurtarıcısı, Müslümanların hamisi konumuna sokup tepe tepe kullanmıştır.

O sihirli el başta TRT olmak üzere onlarca devlet kurumunu, onlarca sene boyunca dur durak bilmeden hortumlamıştır. Öylesine bir hortumdur ki bu, nihayet vatandaşın elektrik faturalarına resmi olarak bu hortumun aylık ödeneği eklenmiştir.

O sihirli elin size neler yaptığını uzun anlatsam, "Bize neler yapmışlar." der ve sabaha kadar uyuyamaz, bayramınızı da zehir edersiniz.

O sihirli eli, bulup meydana çıkartıp kırmanın vakti saati çoktan geldi. Bunun temelleri çoktan oturdu. Şimdi, çatırdama, inleme de başladı. Kısa bir süre sonra kırılacağından hiç ama hiç şüphe etmiyorum...

Biraz gürültü çıkabilir, feryat figan duyulabilir. Onların bize yaptığı gibi, ben de onlara hiç acımıyorum.

| Mehmet Fahri Sertkaya
www.AkademiDergisi.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu güne değin en çok tıklanılanlar